Gündem 28

Uzun süredir memleket gündemini emeklilik ve emekliler belirlemekte, emekli yaşı ne olmalı? Artmalı, azalmalı, erken mi, yoksa geç mi olmalı diye tartışılırken, en az alan emekli kaç lira almalı tartışması ülkenin ilk konusu oldu.

Kısaca EYT olarak ifade edilen, emeklilikte yaşa takılanlar, seçimlerin yüzü suyu hürmetine muratlarına erdiler ve emekli oldular. Bazı vatandaşlarımızın ise muratları başka seçime kalmış gözükürken, örgütlü olmalarının verdiği güç ile atak üstüne atak yapıyorlar. Emekli olanlar da aldıkları emekli maaşlarını beğenmiyorlar yükseltmeye çalışıyorlar.

Emeklilere destek veren basın yayın kuruluşlarının, her konunun uzmanları da krizi fırsata çevirme ilkesi gereği gündem oluşturuyorlar. Hangi haber kanalını izleseniz, NE OLACAK BU EMEKLİNİN HALİ? Sorusuna çözüm arayışları ile karşılaşıyorsunuz.

1999 da kuyuya atılan taş, taş mı büyüdü? Yoksa kuyu mu daraldı bilinmez bir türlü çıkmıyor. Muhalif kanat hükümeti köşeye sıkıştırmaya çalışırken, iktidar kurtulmaya çalışıyor. Avrupa kupası hükümete kısa süreli de olsa bir nefes aldırdı. Ancak Hollanda’da muhalif kanata destek vererek, tarafını belirledi.

Hükümete destek veren basın organları az parayı çok gösterebilmek için, uzman sayısalcılara taş çıkartırken, muhalif basın organları ise, olanı hiç göstermeye çalışıyorlar. Kısacası ülkede bir dizi senaryosu yazılmış ki her gün oynanıyor. Milyonlar sosyal medyayı da kullanarak katkıda bulunuyorlar.

Bunlar hepimizin yaşadığı şeyler. Biz de biliyoruz, görüyoruz! Niçin yazdı diyebilirsiniz. Böyle durumları iş bilenlerimiz “deliye bak deliye” diye özetlemişler. Siz deliye bakarken daha farklı şeyler olur. Deliye bakmayı bıraktığınızda ise, “atı alan Üsküdar’ı geçer” diye de bir söz vardır. Hatırlatırım.

Üniversitelerimizde “Toplum mühendisliği” diye anabilim dalı olmamasına rağmen, ülkede çok sayıda toplum mühendisleri yetişmiş olabilir. Şu aralar en yoğun çalışmalarını yapıyorlar. Duygularımızı bir yana bırakıp,  aklımızı kullanmaya çalışalım. Bu işin içinde başka işler olabilir.